PEYGAMBERLER TARİHİ
Baskı Yılı: 2015Dili: Türkçe
Yayınevi: Çelik Yayınevi
Sayfa Sayısı : 854
İlk Baskı Yılı : 2009
İnsanlık tarihinde mutlak doğrulardan sapmalar her zaman olmuş ve bu sapmalar karşısında insanları uyaran iyiye, doğruya, güzele çağıran fazilet timsali kişilerde hep olagelmiştir.
Zaman zaman doğruların izafilik kesbettiği durumlar ortaya çıkmış, bu durumda adil devlet adamları, sanatkârlar ve filozoflar öne geçmiş fakat, düşünceleri ya da sistemleri bir türlü evrensel ve kalıcı olamamıştır.
Mutlak doğru Allah c.c.'ın razı olduğu İslâm'dır.
İlk insan ve ilk peygamberden insanlığın efendisi sevgili peygamberimize bir meş'ale gibi devredilerek gelmiştik. Peygamberler ilahi mesajı insanlara ulaştırmak için Allah'ın bizzat seçtiği örnek insanlardır.
Onların hayatında ve mücadelelerinde insanlar için sabır, , tahammül, rahmet ve müjde vardır.Bunun için peygamberlerin bilinmesinde müslümanlar için zaruret vardır.
PEYGAMBERLER TARİHİ
VARLIK BAHÇESİ
Hallâk-ı ve Acirc;lem Hazretlerine hamd ü senâlarla bu eserime başlıyo-rum. O'na sayısız hamd ve senâlar olsun ki, hiç yoktan varlık bahçesini vücuda getirdi İzzet ve ikbal devrini peygamberleri eliyle kullarına açtı Peygamberlerini rahmet ve hidayet kaynağı kıldı.
İlim ve irfan bahçelerinin Servi, peygamberlerin Serdarı, iki cihanın saadet güneşi Cenâb-ı Muhammed'e ve Hazret-i ve Acirc;dem'den O'na gelin-ceye kadar gelip geçen bütün peygamberlere salât ü selâm olsun ki, onlar, Hakk'ın seçilmiş, sevilmiş ve bütün insanlar içinden süzülüp çı-karılmış en hâlis kullarıdır.
Onlar, Allah’ın kullarını, bu felâket diyarından saadet diyarına ulaştıran birer hidayet rehberidirler Hakk'a tapanlara yön gösteren bu aziz varlıklar olmasaydı, insanlar ney gibi gönlünün hevâsına uyacak ve helâk olacaktı. Nitekim peygamberlere uymayan kavimler helâk olup gitmişlerdir.
İşte bu eser, o güzide ve mübârek zatların ibretli kıssalarını dile getirmek için kaleme alınmıştır. İnsanlık bahçesine akacak sular hep pey-gamberler ırmağında çağlamaktadır. Çünkü onlar, zamanın ve mekâ-nın seçilmişlerdir. Bütün beşerin muallimidirler. Onlara tâbi olmadıkça Hakk'ı bulmak ihtimali yoktur.
Varlık Bahçesine Niçin Getirildik?
Cihanı bir hikmet üzere yaratan Allah Teâlâ buyuruyor ki:
" Ben gizli bir hazine idim. Bilinmek, tanınmak istedim; bu sebeple de beni tanımaları, gizli kemalât ve cemâlimi bil-meleri için mahlûkatı yarattım."
Şeyh-i Ekber Muhyiddin-i Arabî (Kuddise Sirruhû), bu hadîs-i kudsîyi şöyle tefsir etmiştir:
"Mahlûkatı yarattım ki, bana ayine olsun ve o ayinede ce-mâlimi göreyim."
Ne güzel demişlerdir:
"Ayinedir bu âlem her şey Hak ile kâim,
Mir’ât-ı Muhammed'den Allah görünür dâirn! "
Yaratılış itibariyle mahlûkatııı şeref tâcı olan ve yeryüzüne halife kılman insan, eğer peygamberler olmasaydı Rabbini bilemez ve tanıya-mazdı. Kendi aklı ile bu kâinatın bir yaratıcısı olduğunu bise bile O'nagidecek yolu bulamazdı.
İşte rahmet ve hidâyet rehberi kılman peygamberler, insanlığın ka-ranlık yolunu aydınlatan birer Hak meş’alesidirler.
Peygamberlerin gönderilişinden murad nedir? Aziz ve Çelil olan Allah buyuruyor ki:
" (İman edenleri cennetle) müjdeleyici,(küfredenleri cehen-nemle) korkutucu olarak peygamberler gönderdik ki, bu pey-gamberlerin gelişinden sonra insanların kıyamette:
" Bizi imana çağıran olmadı", diye Allah'a bir hüccet ve özürleri olmasın. Allah Aziz'dir, hükmünde hikmet sahibidir."
Artık o şanlı peygamberlerin hidayet ve saadet yolundan gitmeyip kendi kuru kafalarının doğrultusunda hareket edenlerin yarın diyecek-leri birşey olmayacaktır Cehaletlerini ileri sürerek uhrevî azaptan kur-tulmaları da mümkün değildir.
Tâ Hazret-i ve Acirc;dem'den son peygambere kadar gelen Hak elçileri üm-metlerini cennetle müjdeleyip, Cehennemle korkutmuşlardır.
Peygamberler de birer insandır. Çünkü insanlara gönderilmişlerdir. Ne ki, onlar diğer insanlar gibi değildir. Peygamberlik tamamıyla Allah vergisidir. Zühd, takvâ, güzel iş, iyi amelle ve insanın çalışmasıyla elde edilemez. Peygamberler, Rahman olan Allah'ın hususî seçtiği, himaye ve terbiye ettiği mübârek ve mümtaz şahsiyetlerdir
Kâinatın Efendisi buyuruyorlar ki:
" Beni Rabbim terbiye etti de edebimi ne güzel yaptı."
Evet: Kâinatın Fahri hiçbir kimseden tek harf okuyup öğrenmediği halde, ilim ve irfanın zübdesi olmuş, mübârek dudakları kıpırdadığı za-man ağzından ledünnî ilimlerin âb-ı hayatı akmıştır. İlimlerin, irfanla-rın aslı ve menbaı oluşunun sırrı işte budur.
Her ümmete gönderilen peygamber, o ümmetin kendi fertleri ara-sından seçilmiştir. Hiç kimse kendiliğinden "Ben size gönderilmiş Peygamberim!" diye meydana atılamaz. Atılsa da davasını yürütemez. Zira İlâhî destek ve himayeden mahrumdur.
Peygamberler ilâhı destek ve himayeye mâliktirler Ellerinde muci-zeler zuhur eder, akıl ve idrakin alamayacağı büyük işleri, Allah'ın iz-niyle ânında bitiriverirler.
Meselâ: Nebiler Serveri'nin bir işaretiyle ayın ikiye ayrılması, mübâ-rek parmaklarından suların pınarlar gibi akması, taşların onu selâm-laması. İşte bunlar diğer insanların üstesinen gelemeyeceği hadiseler-dir.
A.zîz ve Celîl olan Allah buyuruyor ki:
" Her ümmetin bir peygamberi vardır. Peygamberleri onlara gelip de bunlar onu yalanlayınca aralarında adaletle hükmolunur; onlara hiç zulmedilmez."
Hazret-i ve Acirc;dem'den Son Nebiye kadar nice peygamberler gelip geç-miştir. Hepsi de Allah'ın seçkin ve mümtaz kullarıdır, hepsini de yüce Allah göndermiştir.
Peygamberler insanlık için birer rahmettir.
Birer Hak davetçisi ve hidayet rehberidir.
Peygamberler:
1-İsmet,
2-Emanet,
3-Fetanet,
4-Sıdk,
5-Tebliğ,
gibi sıfatları da haiz olmalıdırlar Peygamber olan zatlarda bulun-ması şart olan vasıflardan biri de erkek olmaktır. Kadınlardan, cinler ve meleklerden peygamber gönderilmemiştir.
Bütün peygambeler, İlâhî vahye mazhar olmuşlardır. Peygamber-lere ait hususiyetlerden biri de yüce Allah'ın, istisnasız hepsinden "MİSAK" almasıdır. Bazılarından ise, "Misak-ı Galiz" almıştır.
Misak kelimesi, lûgatta anlaşma, sözleşme, yeminleşme ve söz verme mânâlarına gelir. İstılahtaki mânâsı ise, peygamberlerin, bütün eza, cefa ve güçlüklere katlanacaklarına, davalarından hiçbir şekilde dönmeyeceklerine dair Rablerine söz vermeleridir. Bütün peygamberler-den bu misak alınmıştır.
Misak-ı Galiz: Bu, söz vermenin yeminle te’kid ve te’yid edilmiş şeklidir. Kendilerinden Misak-ı Galiz alınan peygamberler beş tane-dir:
a)Nûh (aleyhisselâm)
b)İbrahim (aleyhisselâm)
c)Musa (aleyhisselâm)
d)İsâ (aleyhisselâm)
e)Hâtemü’l-enbiya Hazret-i Muhammed (aleyhisselâm)
Kur’ân-ı Kerim'de bu mübârek nebiler "Ülü’l-Azîm"peygamberler olarak zikredilir.
Cihanı bir hikmet üzere yaratan Allah Teâlâ, peygamber olarak seç-tiği bu mümtaz ve müstesna zatlara, önceden karşılaşacakları zorluk-ları, güçlüleri, engelleri bildirmiş ve onları ruhen böyle bir mücadeleye hazırlamıştır. Hâlık-ı Azîm Hazreleri'nin peygamberlerden aldığı bu misak, onların azim ve gayretlerini arttırmak, sabır ve sebatlarını ziya-deleştirmek içindir.
Peygamberlerin çektikleri çileler, eza ve cefalar dağların başına gelmiş olsaydı, dağlar erir, kum haline gelirdi. Böyleyken, o mübârek nebiler davalarından bir nefes olsun vazgeçmemişler, ömürleri boyunca kâfir ve münkirlerle mücadele etmişlerdir
Tâ ötelere, uzaklara, Nûh Nebi’nin devrine kadar gitmeye hâcet yok. Alemlere Rahmet olarak gönderilen Son Nebi’nin çektiklerine bakmak kâfi.
O eşi bulunmaz tek inciye, o deniz huylu mübârek Peygambere neler neler yapmadılar ki kapısına dikenler mi dökmediler, yollarına kandan izler mi çizmedi-ler, Kâbe'de namaz kılarken başına ölmüş deve işkembesi mi atmadılar, yakasına sarılıp boğmak mı istemediler, mazlum Müslümanları yer-lerde mi sürüklemediler?
Nebiler Sultanının cevabı taşları titretecek kadar müthişti:
" Kureyş benim sağ elime güneşi, sol elime de ay’ı verse ve ben öleceğimi bilsem, yine dâvamdan bir nefes vazgeç-mem!"
İşte Peygamber ve Peygamberlik
İşte Allah’ın kendilerinden misak aldığı nebiler
İşte bütün bunları, bu eserin akışı içinde göreceksiniz
Tâ Hazret-i ve Acirc;dem'den beri açılıp birçok peygamberlerle ümmet bir-likleri hâlinde takip olunan (din) yolu birdir. Din, kemâlini Son Peygamber Hazret-i Muhammed (sallâİlahu aleyhi ve sellem) de buldu Bütün peygamberlerin tebliğ ettiği hakikat aynıdır. Hepsi, Tevhid dinini ve Allah inancını tebliğ etmişlerdir.
Peygamberlerin ittifak ettikleri inanç temelleri:
Kur’ân'da peygamberlerden bahseden kıssaların hemen hepsinde görürüz ki, bütün peygamberler, imanın şartı diye isimlendirilen altı iman esasını her veçhile haykırıp durmuşlardır. İman esaslarını üm-metlerine tebliğle beraber en fazla şu dört noktaya dikkati çekmişler ve bunun üzerinde durmuşlardır:
1-İsbat-ı Vacip ve Vahdaniyet-i İlâhî: Yüce Allah'ın varlı-ğını ve birliğini isbat
2-Haşir: Öldükten sonra dirilme ve insanoğlunun,yaptıklarından hesaba çekimesinin muhakkak olduğu
3-Nübüvvet: Peygamberlik müessesesinin hak olduğu
4-Adâlet ve İbadet: Hak ile İlâhî adâletin, zihin ve ruhlarda tesbiti ve ibadetlerle ilgili hükümlerin tebliği
İşte bütün bunlarda peygamberler müttefiktirler
Peygamberler risalet vazifelerini tebliğden dolayı insanlardan bir ücret de istememişlerdir. Üstelik insanların eza ve cefasına mâruz kal-mışlardır.
İçlerinde testere ile kesilenler ve kanları akıtılanlar olmuştur. Fakat hiçbiri davasından dönmemiştir.
İlk peygamberden son peygambere kadar Allah rızasının üzerinde dolaştığı din, İslâm olmuştur. İslâm'dan başka din aramak; karanlık bir gaflet rehberliğinde, İblisin ateşten izlerinin peşinde Cehennem yolcusu olmaktır.
Allah’ın, hidayet rehberleri olarak gönderdiği peygamberlerin açtığı nur ve iman yolarından yan çizen ve kuru kafalarının karanlık boşluklarında hayat arayanlara saadet günü yok, belki azap geceleri vardır. Ne ki, tâ Adem devrinden beri imanla küfrün, Hak ile bâtılın, fazilet ile al-çaklığın ilim ve cehlin, adalet ile zulmün, medeniyet ile vahşetin müca-delesi sürüp gelmiştir Bundan sonra da kıyamet sabahına kadar süre-cektir.
Allah'ın elçilerine karşı husumet cephesi kuran zalimlerin saflarını şeytan tertiplemiştir. Şeytan kumandasında peygamberlere karşı saf tu-tanlar, her zaman bozguna uğramışlar; nur ve iman karşısında ayakta duramamışlardır. Ecelin temizlik süpürgesi, her zalimin yuvasını bozmuş, her münkiri tahtından kara toprağa indirmiştir.
Evet: Nusrat ve zafer rüzgârları, iman ufuklarından gelir Peygamberlerin davası, İlâhî bir davadır.
Peygamberlerin kıssalarında bütün bunları birer hakikat tecellisi olarak görebiliriz.
Hiçbir zâlim, Allah Teâlâ'nın kahır ve intikamından kurtulamamış-tır.Öyledir de, insanlar yine ibret olmaz.
Evet:
Son Nebi tek kılavuz uyarsın başka kime;
Ondan ayrılan gider ateşten bir iklime!
Peygamberlerin feyz ti bereketiyle âlem, solmaz ve ebedî bir bahara kavuşmuştur.
Peygamberlerin açtığı hidayet yolunda gidenlere iki cihanda da sa-adet vaad olunmuştur. Fakat münkirlerin varacağı yer Cehennemdir. O ne kötü bir durak yeridir.
Cehennemden kurtuluş ve saadette oluş, Peygamberlerin safında yer almakla mümkündür. Hiç kimse kendi başına bu denizi aşamaz. Allah’ın rızasına ermek için tek yol, tek yön işte budur.
O halde:
Gittiğin yol olmah: Nebi ve ermiş yolu,
O tertemiz Peygamber sana göstermiş yolu!
Gayret bizden, yardım yüce Rabbimizden, O'na hamd, Resûl ve Nebilerine selâm.
PEYGAMBERLER TARİHİ
İÇİNDEKİLER
VARLIK BAHÇESİ 5
VARLIK BAHÇESİNE NİÇİN GETİRİLDİK? 5
1.HAZRET-İ ve Acirc;DEM 11
İLK İNSAN VE İLK PEYGAMBER 11
YERYÜZÜNÜN İLK SAHİPLERİ 12
HAZRET-İ ve Acirc;DEM'İN YARATILIŞI 14
SAFHA SAFHA 16
İMTİHAN 21
HAZRET-İ ADEM'E SECDE 22
RAHMETTEN KOVULMAK 24
İBLİS İN YENİ TALEBİ 25
CENNETTEN KOVULMAK 26
HAZRET-İ HAVVA'NIN YARATILMASI 26
YASAK AĞAÇ 28
CUMA GÜNÜ 31
YERYÜZÜNDEKİ HAYAT 32
GEÇİM YOLLARI 35
DÜNYA GÜNLERİ 36
İLK İNSAN VE İLK PEYGAMBER 37
İKİ OĞUL 37
KABİL'İN FEL ve Acirc;KETİ 39
K ve Acirc;BE'NİN İNŞASI 41
UZUN BİR HAYATIN NOKTALANIŞI 42
2.HAZRET-İ ŞÎT 44
ŞÎT ALEYHİSSEL ve Acirc;M'IN DOĞUMU 44
3.HAZRET-İ İDRİS 46
PEYGAMBER GÖNDERİLİŞİ 48
4.HAZRET-İ NUH 50
HAZRET-İ NÛH’UN HİKMET DOLU SÖZLERİ 54
CİHANDA İNŞA EDİLEN İLK GEMİ 56
EMİR SAATİ 58
K ve Acirc;FİR ZEVCE 59
DENİZLERDEN BİR ve Acirc;LEM 62
TUFANIN SONA ERİŞİ 62
YENİ DÜNYA VE YENİ HAYAT 63
5.HAZRET-İ HÛD 65
ŞİRK RÜZG ve Acirc;RI 65
HAZRET-İ HUD'UN PEYGAMBER OLUŞU 66
SARSAR 72
VE SONRASI 73
6.HAZRET-İ SALİH 74
YENİ BİR KAVİM, YENİ BİR PEYGAMBER 74
SALİH (ALEYHİSSEL ve Acirc;M) - 75
PEYGAMBERLİK 75
BÜYÜK MUCİZE 79
İKİ FIRKA 80
DEĞİŞEN YÜZLER VE HEL ve Acirc;K 82
7.HAZRET-İ İBRAHİM 84
HAK DOSTU PEYGAMBER 84
NESEBİ 84
Made in Türkiye