Ürün Sepetinize Eklendi

X
SEPETE GİT
ALIŞVERİŞE DEVAM ET

29

HAZ'15
Doğu Türkistan Dua Bekliyor

 

Doğu Türkistan dua bekliyor.
 
İslam coğrafyası, Suriye'de savaş, Mısır'da siyasi kaos ve katliamlar, Burma'da Budist çetelerin terörü ve Kobanede katliam ile zor günler yaşarken, Çin zulmü altında ezilen Doğu Türkistan'daki Uygurlar ise dünyanın sessizliğinin gölgesinde yaşam mücadelesi vermeye devam ediyor.
 
 
Çin'in, Doğu Türkistan'daki halka uyguladığı zulmün en önemli nedeni halkın Müslüman olmasıdır. Çünkü komünist Çin, bölge üzerindeki hakimiyet ve sultasını kuvvetlendirmeye karşı en büyük engel olarak halkın İslami kimliğini görmektedir.
 
Halkı dininden vazgeçirmek için her türlü yıldırma ve baskı yöntemini kullanan Çin şovenizmi, en fanatik dönemini komünist diktatör Mao'nun 1966-1976 yılları arasında uygulattığı Kültür Devrimi esnasında yaşadı. Camiler yıkıldı, toplu ibadet yasaklandı, Kuran kursları kapatıldı ve bölgeye yerleştirilen Çinliler Müslümanları taciz etmek için her yolu denediler. Okullarda dinsizlik propagandası yapıldı. Ayrıca bütün iletişim araçları vasıtasıyla insanların dinden soğutulmaları için yoğun çaba harcandı. Dini ilimlerin öğrenilmesi ve dini bilgilere sahip öncü kişilerin halkı eğitmeleri ise tamamen yasaklandı. Buna rağmen halkın İslami kimliği yok edilemedi
 
Çin Halk Cumhuriyeti Anayasası'nın 36. maddesindeki ''Her Çin vatandaşı dinî inanç ve hürriyete sahiptir. Devlet normal vatandaşların dini faaliyetlerini korur'' şartına rağmen, Çin idaresi tarafından Uygur Türklerinin İslam dinini öğrenme ve ibadet haklarına zorbalıkla kısıtlamalar getirilerek, Uygur gençleri arasında dinsizliğin yaygınlaştırılması için özel gayretler sarf edilmektedir. Kâğıt üzerinde devlet güvencesi altında olan din ve ibadet hürriyeti yöneticiler tarafından engellenmektedir. Ailelerin çocuklara dinî eğitim vermeleri yasaktır. Hac ibadetine kısıtlamalar getirilmiştir. Hacca giden devlet memurlarının işine son verilmektedir. Nitekim okullara 200 metreden yakın olan camiler, Kur'ân kursları, medreseler kapatılarak dinî kitaplar yakılmış, âlimler ve Uygur aydınları tutuklanarak öldürülmüşlerdir.
 
 
Sincan' ın Kaşgar bölgesinde pazartesi gübü 18 kişi yaşamını yitirdi. Yani verilen resmi kaynaklar bunlar ama yerel kaynaklar ölü sayısının 28 olduğunu ifade ediyorlar. Olaylar şu şekilde gelişti: İddiaya göre kontrol noktasında bir otomobilin hızlı bir şekilde geçmeye çalışması sonrasında araç bir polis memuruna çarparak bacağını kırdı.İddiaya göre araçtakiler olay yerine hızla gelen iki polis memurunu da bıçakla öldürdü. Olay sonrası bölgeye gelen silahlı destek ekibinin etrafta ateş açarak en az 15 kişiyi öldürdüğü belirtildi. Olayın başlangıcında geçen arabanın da Kızılsu Kırgız menşeli plakası olduğu belirtildi. Çin polisi, işgal altındaki Doğu Türkistan’ da şüpheli gördüğü Uygurlar' a ateş etme yetkisine sahip. Geçtiğimiz günlerde de bilindiği gibi Guma kasabasında nehir kenarında bir araya gelen sekiz Uygur Türk' ü polis tarafından şüpheli bulunarak katledilmişti.
 
 
DOĞU TÜRKİSTAN' DA NAMAZ VE ORUÇ YASAK!
 
Çin yetkileri konuyu bir terör eylemi olarak değerlendirirken, Doğu Türkistan Maarif ve Dayanışma Derneği Başkan Yardımcısı Abdulehed Er yaptığı yazıyı açıklamada yapılanın bir terör eylemi olmadığını, Müslümanlara yönelik bir saldırı olduğunu ifade etti. Doğu Türkistan’ da Uygur Müslümanlar' ın dini vecibeleri yerine getirmeye izin verilmezken; Çin özellikle oruç tutmayı ve camilerde namaz kılmayı yasakladı. Uygur erkeklerin sakal bırakması ve kadınların başörtü takması yasak. Kapalı kadınlar başlarını açmaya zorlanıyor ve kabul etmeyenler para cezası veriyor veya hapse atılıyor.
 
TESETTÜRLÜ KADINLARIN GÖZALTINA ALINMASINA TEPKİ
 
Doğu Türkistan Maarif ve Dayanışma Derneği Başkan Yardımcısı Abdulehed Er , yaşanan olayın, tesettürlü olan eşleri gözaltına alınan bir grup Uygur' un polisler ile yaşadığı gerginlik sonrası başladığını ifade etti. Eşlerinin serbest bırakılmasını isteyen gruba polis müdahale edince olaylar başlamış. Bu konuda açıklamalarını sürdüren Abdulehed Er, Çin’ in Uygur Türk' lerine dini ve milli özgürlük tanıması halinde bölgede hiçbir olayın yaşanmayacağını; bu olmadığı için Çin yönetiminin olayları ölümler ile kapatmaya çalıştığını ifade etti.
 
Abdulehed Er, “Doğu Türkistan’da şuan hiç kimin can ve mal güvenliği yok. Her gün binlerce genç hapise atılıyor ya da öldürülüyor. Keyfi tutuklama yargısız infaz devam ediyor,.Doğu Türkistanlı' lar ‘Ne zaman evime baskın yapılır’ diye korku ve endişe içinde yaşıyorlar.  Onların kendisi ve ailesini koruma savunma yetkisi yok. Başta Türkiye olmak özere, uluslararası insan hakları kuruluşları ve tüm dünya kamuoyuna, Doğu Türkistan’da yaşanan olayların son bulması için somut adım atılması noktasında girişimde bulunmaları, olaylara tepkisiz, takipsiz kalmamaları çağrısını yapıyoruz” şeklinde beyanlarda bulundu.
 









Müslümanlara Yapılan Eziyetlerin Vebali

 

1- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Haksız yere mücadele ederek mümine eziyet vermek, küfür kadar bir vebal (günah) dır. Ona küfür etmek fasıklık (büyük terbiyesizlik) tir.”[291]
 
2- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Bir mümini öldürmek, Allah'ın nezdinde dünyayı yerinden oyna­tıp yok etmekten daha büyük günahıdır.”[292]
 
3- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Vaiz olarak zamanın olayları, dostları birbirinden ayırmak, mazlumu zalimin zulmünden kurtarmak için ölüm yeterlidir.”[293]
 
4- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Müminin yalan söyleyebilmesi için, bütün işittiklerini (sağa sola) söylemesi yeterli bir delildir. Kişinin borçluya “senden bütün hakkımı tek bir kuruş bile bırakmadan alacağım.” demesi, cimriliği için yeterli bir delildir.”[294]
Sağdan soldan duyulan söylentiler tamamıyla doğru değildir. Bunu işitip etrafa yayan bir kimse, yalan söylediği gibi, fitneliklere de yol açtığından, büyük bir vebalin altına girmiş olur.[295]
 
5- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Devamlı olarak herkesle dava açman, senin için yeterli bir gü­nahtır”[296]
 
6- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Başkalarına eziyet eden kimseler, cehenneme girmeyi hak etmiş olur.”[297]
 
7- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Müminin din kardeşine, eziyet verecek bir bakışla bakması haramdır.”[298]
 
8- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Mümine zarar veren bir kimse, lanet olunmayı hak etmiş olur.”[299]
 
9- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Müslüman bir kimseye eziyet veren bir kimse bana eziyet etmiş, bana eziyet eden de Allah'a eziyet etmiş olur.”[300]
 
10- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Müslümanları yolundan alıkoyarak eziyet eden kimseler, lânetlenmeyi hak etmiş olurlar.”[301]
 
11- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Kim, bir mümini (silâh gibi şeylerle) korkutursa, Hz. Allah o kimseyi kıyamet gününün korkunç afetlerinden emin bırakmaması Onun hakkıdır.”[302]
 
12- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Kim, helâl lokmayı yiyip, (peygamberimizin gösterdiği) yolda yürüyüp insanlara eziyet vermeden güvenliğini sağlarsa, o kimse cennete girmeyi hak etmiş olur.” [303]





Bizlerde bu mübarek gün ve gecelerde sadece müslüman olduğu için işkence gören kardeşlerimiz için gözyaşı dökmeli, onlar için gece namazlarda dua etmeli elimizde olanla yanlarında olmalıyız.
 
(Resûlüm!) Sakın, Allah'ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Ancak, Allah onları (cezalandırmayı), korkudan gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor.
 
                                                                                                                                                                          İbrahim Suresi 42. Ayet
 
 
 
 
Kardeşim!!
 
Irzındır çiğnenen, dinindir dil uzatılan.. Sessiz kalma.. Senin için çindeki köpek yeme festivalinden daha değerli olmalı Türkmen kardeşin.. Elimden bir şey gelmiyor deme avuçlarında ne dualar gizli.