Ürün Sepetinize Eklendi

X
SEPETE GİT
ALIŞVERİŞE DEVAM ET

23

HAZ'14
Gıyb-Et

 

 

Gıybetin alelade bir şeymiş gibi her sohbetimize yapıştığı,
 
Allah yolunda harcamaktan ziyade dünya yolunda israfta birbirimizle yarıştığımız bir coğrafyada,
 
Bir dönemler enginliği ile görenlere Allah’ım bu ne kardeşlik dedirten, şimdilerde ise düştüğü uçurumlardan çıkmak için yeni uçurumlardan atlayan müslüman gönüllerde -yani gönüllerimizde-,
 
Günün birinde, şu ayeti duyabilecek miyiz ? ve kendimize gelebilecek miyiz ?
 
Bismillahirrahmanirrahim.
 
“Fe eyne tezhebûn”
— Nereye bu gidiş ?
 
 
Bir müslümanın günahı ve kusuru söylendiğinde, hâfızların, din adamlarının, (Elhamdülillah, biz böyle değiliz) demeleri, gıybetin en kötüsü olur. Birinden bahsedilirken, (Elhamdülillah, Allah bizi hayasız yapmadı) gibi, onu kötülemek, çok çirkin gıybet olur. (Falanca kimse çok iyidir, ibadette şu kusuru olmasa, daha iyi olurdu) demek de gıybet olur.
 
Kur'an-ı kerimde mealen buyuruldu ki:
(Birbirinizi gıybet etmeyiniz.) [Hucurat 12]
 
Gıybet, adam çekiştirmek demektir. Birini gıybet etmenin, ölmüş insanın etini yemek gibi olduğu bildirildi. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
 
 
(Miraca çıkarıldığımda, bakırdan tırnaklarıyla yüzlerini ve göğüslerini tırmalayan kimseler gördüm. "Bunlar kim" dedim. Cebrail aleyhisselam, "Gıybet ederek insanların etini yiyen, şahsiyetlerini zedeleyen kimselerdir" dedi.) [Ebu Davud]
 
(Kıyamette bir kimse, sevap defterinde, yapmadığı ibadetleri görür. "Bunlar seni gıybet edenlerin sevaplarıdır" denir.) [Harâiti]
 
(Bir cemaat içinde bulunurken, bir kimse hakkında gıybet edildiğini görürsen, o kimse için yardımcı ol. Ve cemaatı da ondan men etmeye çalış veya oradan kalk git.) [İ.Ebiddünya]
 
(Din kardeşinin yüzüne söylemekten hoşlanmayacağın şey gıybettir.) [İbni Asakir]
 
(Bir kimsenin yanında din kardeşi gıybet edilir de, yardıma muktedirken ona yardım etmezse, Allahü teâlâ o kimseyi dünya ve ahirette rezil eder.) [İbni Ebiddünya]
 
(Bir kimsenin malı az, çoluk çocuğu çok, namazı güzel olursa ve müslümanları gıybet etmezse, kıyamette onunla yan yana oluruz.) [Hatib]
 
(Falancanın boyu kısadır) diyen birine, Peygamber efendimiz, (Bu sözün denize atılsa, denizi kokutur) buyurdu. (Tirmizi)
 
 
 
(Gıybetten sakının; çünkü gıybet zinadan daha şiddetlidir. Kişi zina edip tevbe eder de, [bir daha yapmazsa], Allahü teâlâ onun tevbesini kabul eder. Gıybet edilen, gıybet edeni affetmedikçe, affolmaz.) [İbni Ebid-Dünya, Deylemi, Taberani, Beyheki, Tergib ve Terhib, İ. Şarani, İ. Gazali]
 
 
 
 
 
(Birbirinizin kusurunu araştırmayın, arkasından çekiştirmeyin, gıybet etmeyin. Kim ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır? Bu tiksindiricidir. O halde Allah'tan korkun.) [Hucurat 12]
 
Gıybet, söz taşımak ve diğer günahlardan kaçınmak, nefs ile cihad olup, cihad-ı ekber olarak bildirilmiştir. Gıybetin verdiği zararlar hakkında hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
 
 
(Miracda göğüslerinden asılarak azap edilenleri gördüm. “Bunlar, kaş göz işaretiyle alay ve gıybet edenlerdir” dendi. Nitekim Kur’anda, [mealen] şöyle buyuruluyor: (İnsanları arkadan çekiştirip, kaş göz ile alay edenlerin vay haline!) [Hümeze1] (Beyheki)
 
(Miracda, Cehennemde kokmuş leş yiyenlerin kim olduğunu sordum. “Bunlar, gıybet ederek insanların etlerini yiyenlerdir” dendi.)[I. Ahmed] 
 
(Gıybet ve kovuculuk, kişinin imanını zayıflatarak yok eder.)[İsfehani] 
 
(Cehennemden en son çıkan, gıybetten tevbe edendir. Cehenneme ilk giren, gıybetten tevbe etmeden ölendir.)[R.Nasıhin] 
 
(Gıybet, etmek leş yemekten daha kötüdür.) [İ.Hibban]
 
(Biri için söylenen kusur, onda varsa, gıybettir, yoksa iftira olur.)[Müslim]
 
(Gıybet edenin duası kabul olmaz.) [Şir’a]
 
(Gıybet eden Cehennemliktir.) [İsfehani] 
 
(Dört kişinin, çektikleri şiddetli azaptan, Cehennemdekiler rahatsız olur. Biri, ateşten bir tabut içindedir, ikincisi bağırsaklarını yerde sürür, üçüncüsü kan ve irin kusar, dördüncüsü kendi etini yer. İlki borçlu olarak öldü. İkincisi idrardan sakınmazdı. Üçüncüsü, müstehcen konuşurdu. Dördüncüsü, gıybet ve kovuculuk ederdi.) [Taberani] 
 
(Beş şey oruç ve abdestte hayır bırakmaz: Yalan, gıybet, söz taşıma, şehvetle harama bakmak, yalan yere yemin etmek.)[Deylemi]
 
(Oruç, ateşe kalkandır. Gıybetle parçalanmadıkça korur.) [Buhari] 
 
(Gıybet yapmayan Allahü teâlânın güvencesindedir.) [İbni Huzeyme]
 
(Leş yemek, gıybet ederek, arkadaşının etini yemekten daha hafiftir.) [Ebuşşeyh]
 
Yeni defnedilen iki ölü için Resulullah efendimiz buyurdu ki: (Şimdi onların kabirleri ateşle dolduruldu, azap içindedir. Feryatlarını insan ve cinden başka her mahluk işitti. Eğer gizleyebilseydiniz, benim işittiklerimi siz de işitirdiniz. Bunlardan biri, idrardan sakınmazdı, öteki de, insan eti yerdi [gıybet ederdi].) [İ.Ahmed, İbni Cerir]
 
Resulullah gıybet edene, (Tevbe et, kardeşinin etini yedin)buyurdu. (Taberani, İ. Ebi Şeybe)
 
Suç işleyerek cezalandırılan birini gıybet edenlere, Resulullah efendimiz, (Şu eşeğin leşinden yiyin. Gıybet etmek, şu eşek leşini yemekten daha kötüdür) buyurdu. (İbni Hibban]
 
 
 
    Kur'an-ı Kerim'in pek ok ayetinde gıybettençokça basedilmiş, gıybetin bir kul hakkı olduğuna değinilmiş, Rabbimizin her günahı affedeceği ancak kul hakkını affetmeyeceği belirtilmiştir.. İşte Kur'an-ı Kerim'deki  gıybet ayetleri ;
 
 
 
     Hucurat (49/12) “Ey iman edenler! Zannın çoğundan kaçının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz diğerinizi arkasından çekiştirmesin. Biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz. O halde Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah, tevbeyi çok kabul edendir, çok esirgeyicidir.”
 
     Nisa (4/112) “Kim kasıtlı veya kasıtsız bir günah kazanır da sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, muhakkak ki, büyük bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmiş olur.”
 
     Nur (24/4) “Namuslu kadınlara zina isnadında bulunup, sonra (bunu isbat için) dört şahit getiremeyenlere seksener sopa vurun ve artık onların şahitliğini hiçbir zaman kabul etmeyin. Onlar tamamen günahkârdırlar.”
 
     Nur (24/5) “Ancak bundan sonra tevbe edip ıslah olanlar müstesnadır. Allah çok bağışlayıcı ve merhametlidir.”
 
     Nur (24/15) “Çünkü siz bu iftirayı, dilden dile birbirinize aktarıyor, hakkında bilgi sahibi olmadığınız şeyi ağızlarınızda geveleyip duruyorsunuz. Bunun önemsiz olduğunu sanıyorsunuz. Halbuki bu, Allah katında çok büyük (bir suç) tur.”
 
     Nur (24/16) “Onu duyduğunuzda: “Bunu konuşup yaymamız bize yakışmaz. Hâşâ! Bu, çok büyük bir iftiradır” demeli değil miydiniz?”
 
     Nur (24/23) “Namuslu, kötülüklerden habersiz mümin kadınlara zina isnadında bulunanlar, dünya ve ahirette lânetlenmişlerdir. Onlar için çok büyük bir azap vardır.”
 
     Ahzab (33/58) “Mümin erkeklere ve mümin kadınlara, yapmadıkları bir şeyden dolayı eziyet edenler, şüphesiz bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmişlerdir.”
 
     Saff (61/7) “İslâm’a çağırıldığı halde Allah’a karşı yalan uydurandan daha zalim kim olabilir! Allah, zalimler topluluğunu doğru yola erdirmez.”