Ürün Sepetinize Eklendi

X
SEPETE GİT
ALIŞVERİŞE DEVAM ET

27

TEM'14
Ramazan Bayramı Ve Önemi
Ramazan Bayramı (Arapça: عيد الفطر Ayd-ül Fitr, Farsça: عید فطر) ya da halk ağızındaki adıyla Şeker Bayramı olarak bilinir lakin Ramazan bayramının islamiyette şeker bayramı karşılığı hiçbir zaman olmamıştır, İslam aleminde, oruç tutma ayı olan Ramazan'ın ardından üç gün boyunca kutlanan dini bir bayram. Hicri takvime göre onuncu ay olan Şevval ayının ilk üç gününde kutlanır. Bayramdan bir önceki gün, Ramazan ayının son günü olan arefedir.
 
Hicri takvim bir ay takvimi olduğu için yıllar güneş temelli miladi takvimden 11-12 gün kısadır. Bu nedenle Ramazan Bayramı her sene bir önceki seneden 11-12 gün daha erken kutlanır. Yaklaşık olarak her 33 senede bir Ramazan Bayramı aynı günlere tekabül eder.
 
 
28 Temmuz Pazartesi günü 2014 yılının Ramazan bayramını kutlayacağız.
 
Bayram; Allah’ı bir, Peygamberi bir, Kitabı bir, aynı kıbleye yönelen, aynı heyecanı taşıyan Müslümanların sevinçlerini paylaştığı mukaddes bir gündür.
 
Mü'minler; Allah'ın emrini yerine getirmek maksadıyla, bir ay boyunca imsak vaktinden aksama kadar en tabii hakları olan yemeyi, içmeyi terk ederek insani adeta melekleştiren oruç ibadetinin manevi zevkini duyarlar.
 
"Düşmanla savaşın küçük cihat, nefisle savasın büyük cihat" olarak kabul edildiği bu mücadelede mü'minler büyük bir zafer kazanarak kulluk imtihanında gösterdikleri basarının sevincini taşırlar.
 
 
 
Yüce Allah Kur'an-i Kerim'de:
 
"Şüphesiz mü'minler birbiri ile kardeştirler; öyle ise dargın olan kardeşlerinizin arasını düzeltin..." (Hucurat. 10) buyurarak bütün Müslümanların kardeş oldugunu bildirmiş, birbiri ile dargın olanlar varsa, bunların aralarının düzeltilmesini diğer Müslümanlara görev olarak vermiştir.
 
Müslümanların birlik ve beraberliği üzerine titreyen Sevgili Peygamberimiz de, din kardeşliğine gölge düşüren davranışlardan sakınmanın gereğine dikkatimizi çekerek söyle buyurmuştur:
 
"Bir müslümanın din kardeş ile üç günden fazla dargın durması helal olmaz." (Riyazü's-Salihiii, c.3, s.l70)
 
Dargınlığın uzun süre devam etmesinin, çok büyük bir günah oldugunu da su sözleri ile ifade etmiştir:
 
"Bir kimse Müslüman kardeşi ile bir sene küs durursa, onun kanını dökmüş gibi günaha girmiş olur." (A.g.e., c.3, s. 170)
 
 
RAMAZAN BAYRAMI
 
27 TEMMUZ 2014 PAZAR - Arefe
28 TEMMUZ 2014 PAZARTESİ RAMAZAN BAYRAMI - 1. Gün
29 TEMMUZ 2014 SALI RAMAZAN BAYRAMI - 2. Gün
30 TEMMUZ 2014 ÇARŞAMBA RAMAZAN BAYRAMI - 3. Gün
 
 
"Allahu Teâlâ size, kutladığınız bu iki bayramın yerine, daha hayırlısını, Ramazan bayramı ile Kurban bayramını hediye etti" (Sünen-i Ebû Dâvud, Salat, 239). Bayram, Ramazan çıkıp bayramın başladığı Şevval hilalini görmekle, havanın bulutlu olması durumunda da Ramazan'ı otuz gün tutmakla başlar. Ramazan'ın yirmi dokuzunda hilal görünürse, ertesi gün Şevval'in biridir ve bayram yapılır (Sünen-i Ebû Dâvud, 3/306).
 
 
Sabah namazından sonra bayram namazına kadar hiç bir namaz kılınmaz. Bu konuda İbn Abbâs'tan gelen bir rivâyet şöyledir: "Nebiyyi Ekrem (s.a.s) fıtır bayramı günü yalnız iki rekât kıldırıp ondan evvel de sonra da hiç bir namaz kılmadı..." (Tecrid-i Sarih Tercümesi III, 174).
 
 
 
 
 
Kadınların bayram namazına gidip gidemeyecekleri konusunda da farklı görüşler vardır. Peygamberimiz zamanında kadınların bayram namazına gittikleri bir çok sahih hadisle sabit olmuş bir gerçektir. Hattâ şu hadis hayizlı kadınların dahi namaza durmamak şartıyla namaz yerine gidebileceklerini göstermektedir: Ümmü Atiyye'nin bildirdiğine göre "Taze, kocaya varmamış kızlara, hattâ hayızlı olanlara varıncaya kadar bütün kadınlar namazgaha çıkar, o günün bereketinden nasiplenmek ümidiyle erkeklerle birlikte tekbir getirir, onlarla beraber dua ederlerdi. Yalnız, hayızlı olanlar Musallanın haricinde kalıp cemaatin tekbir ve dualarında hazır bulunurlar (namaza katılmazlardı)" (Tecrid-i Sarih, III, 183).