Ürün Sepetinize Eklendi

X
SEPETE GİT
ALIŞVERİŞE DEVAM ET

09

EKİ'14
Et Yemeklerinin Önemi
 
Fakîh diyor ki: Eskiler et yenmesini güzel/müstahab kabul ederlerdi. Buna ayrıca teşvikte bulunurlardı. Ancak, sürekli et yemeği yenmesini de hoş karşılamazlar dı.
Hazret-i Ali'den rivâyete göre, demiş ki:
-" Et yiyin, Çünkü et, eti bitirir/üretir. İşitmenin iyi olmasını sağlar." Yine demiş ki:
-" Kim kırk gün et yemezse, huyu değişir/kötü huylu olur."
Zührî ise: "Et yemeği yemek, yetmiş insan gücünün kazanılması demektir." demiştir.
Abdulmelik b. Mervan'dan rivâyet ediliyor. Eğitimini yapmaları için çocuklarını Şa'bî'ye teslim ettiği sırada, Şa'bî ona demiş ki: "Şuurlarını/düşüncelerini serbest bırak ki, buyunları güçlü olsun. Et yedir ki, kalbi güçlensin. Aklı başında kimselerle oturt ki, onlarla karşılıklı tartışmalarda  bulunsun."
Ancak sürekli et yemeyi de pek hoş karşılamış değillerdir. Çünkü Hazret-i Âişe'den rivâyete göre demiş ki:
-"Oğulcağızım! Hep et yemeyi sürdürme. Çünkü bunun da tıpkı içki alışkanlığı gibi alışkanlığı vardır.
Hazret-i Ömer'den rivâyete göre, kendisi herhangi bir kimsenin kasaba çokça girip çıktığını gördüğünde, onu elindeki kapçısıyla dürter ve: " Aşırı et yemek de tıpkı şarap/içki gibi alışkanlık yapar!" demiştir.
Ebû Umâme el - Bahilî, Resûlullah Salla'llahu aleyhi ve sellem'den rivâyet ediyor, buyurmuş ki:
-" Gerçekten yüce Allah şişman âlime buğz eder, çok et yiyen âile'ye de."
Birileri bunun yorumunu yaparken demiş ki: "Çokça et yiyenler" bir başkası da, "İnsanların gıybetini yapmak suretiyle onların etlerini gıybet yaparak yiyenler" diye yorumlamıştır.
Ebû Ömer Şeybanî İbn Mes'ûd'dan riveyet ediyor, İbn Mes'ûd, bir adamın elinde bir miktar para/dirhem olduğunu görür ve ona. "Nedir bunlar?" diye sorar. O da İbn Mesûd'a: "Ramazan ayı için bu para ile biraz yağ satın almak istiyorum." cevabını verir. Bunun üzerine Abdullah bin Mes'ûd o şahsa, "Evine git, bu  paraları hanımına ver ve ona de ki, bu paralarla/dirhemlerle her gün et satın al, bu, senin için daha hayırlıdır/iyidir." der.
Hişam b. Urve, babası yoluyla Hazret-i Peygamber'den şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
- "Arap asıllı olmayan yabancıların kestikleri gibi, eti bıçak ile kesmeyin. Ancak onu dişinizle ısırıp kopara kopara yiyin. Çünkü böyle yemek daha iyi/kolay ve daha tatlıdır."
 
Kayn: Bostânü'l Ârifin.Ebu'l Leys Semerkandî